11.12.2024
Parçalı bulutlu
İstanbul - 10 °C

Prostat Biyopsi



Prostat Biyopsi

Prostat, idrar torbasının hemen alt kısmında bulunan bir tür salgı bezidir. İçerisinden üretra geçmekle birlikte, spermlerin testislerden getirilmesini sağlan tüplerin açıldığı çok önemli bir organdır. Prostat bezinin en önemli görevi ise meniyi oluşturan sıvının bir kısmını salgılamasıdır. Yaşlanma ve çeşitli faktörlere bağlı olarak prostat bezinin büyümesiyle birlikte prostat hastalıkları oluşur. Öyle ki büyüyen prostat zamanla idrar akımını zorlaştırır, hastaların idrar yaparken zorlanmalarına neden olur. Aynı zamanda tam idrar yapamama, gece sıkça idrara çıkma isteği, idrar yapılsa dahi hastaların rahatlayamaması, yeniden idrara çıkma hissi, idrar yapmaya başlamakta zorlanma hissi, idrarı kesik kesik yapma ve idrar kaçırma gibi birtakım semptomlara sebebiyet veren prostat büyümesi, tedavi edilmediği durumlarda prostat kanseri gibi çok ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Bu gibi durumlarda ise hastalığı tespit etmek adına prostat biyopsisi yapılır. Biyopsi; prostat bezinden özel bir iğne ile parça alma işlemidir.

Reklam Alanı


Prostat Biyopsi Nasıl Yapılır?

Prostat biyopsi işlemini gerçekleştirmek için öncelikle rektum duvarından iğne ile girilir. Yani transrektal yollar başarılı bir şekilde giriş sağlanır. Akabinde, hastalar ultrason masasında yan yatırılır. Daha sonra dizlerini bükerek, hafifçe karnına çekmeleri gerekecektir. Prostat iğne biyopsisi işleminin ikinci aşamasına geçildiğinde incelemede kullanılan ince bir cihaz makat bölgesine yerleştirilir. Üroloji hekimleri, ultrason aracılığıyla prostat bezini detaylı bir şekilde inceler. Bezin boyutu için gerekli ölçümleri yapar. Teknik anlamda ise biyopsi işlemi, makattan yerleştirilmiş olan ultrason probu yardımıyla prostat görülür. Bir sonraki aşamada prostat bezinin birbirinden farklı bölgelerinden toplam 12 adet ve ek olarak da ultrason yardımıyla seçilebilmesi mümkün olan bir kitle bulunuyorsa, kitle içinden örnekler alınır. Elde edilen örnekler koruyucu solüsyon içerisinde konularak patoloji laboratuvarına gönderilir. Prostat iğne biyopsisi ile alınan parçalar, patolojide detaylı bir şekilde incelenir. Böylece kanserin var olup olmadığı belirlenecek ve bunun yanı sıra da Gleason skoru ismi verilen bir derecelendirmeyle birlikte tümörün hangi düzeyde agresif olduğu değerlendirilecektir. Böylece tümör büyüme hızı ve metastaz yapma ihtimali söz konusu ise öngörüde bulunmak çok daha kolay olacaktır.

Prostat Biyopsi

Prostat Biyopsi Riskleri

Prostat iğne biyopsisi aslına bakıldığında son derece basit işlemler içerir. Ancak her operasyonda olduğu gibi bu işlemin yapılmasında da bazı komplikasyonların gelişmesi olası olacaktır. Prostat iğne biyopsisi için öngörülen riskler şu şekilde sıralanabilir;

  • Prostat İğne Biyopsisi işleminin bitmesinden sonra hastaların makat civarında hafif ağrı olması muhtemel bir durumdur. Aynı zamanda da idrarda ortalama 5 gün boyunca kanama söz konusu olabilmektedir.
  • Prostat iğne biyopsisi işleminden sonraki yaklaşık 6 hafta boyunca sperm renginin koyu olması muhtemel bir durumdur. Bunun nedeni menide kan görülmesi olacaktır.
  • Transrektal biyopsisi yapılmışsa, biyopside ortalama 2 ile 3 gün sonra makattan az miktarda kan gelme ihtimali vardır.
  • Prostat enfeksiyonu gelişme riski vardır. Hastalar biyopsi işleminden sonra üşüme, titreme ve ateş yüksekliği gibi belirtilerle karşı karşıya gelebilir. Testten önce antibiyotik tedavisi almak enfeksiyon oluşumunu önlemek açısından son derece önemlidir.

Prostat iğne biyopsisinin yapılmasındaki sonraki yaklaşık 6 saat boyunca hastaların güzel bir şekilde dinlenmeleri gerekmektedir. Aynı zamanda ağır kanama, giderek artan bir ağrı durumu, yüksek ateş ya da 8 saatten çok daha uzun süre boyunca idrar yapamamak gibi durumların ortaya çıkması durumunda mutlaka acil yardım kuruluşlarından yardım alınması şarttır.

Reklam Alanı


Hastalar Prostat Biyopsiye Nasıl Hazırlanır?

Hastalar prostat biyopsi yapılmadan önce yapılacak işlem hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilmelidir. Aynı zamanda işlemin yan etkilerinin yanı sıra oluşması muhtemel komplikasyonlar hakkında da bilgi edinmesi şarttır. Bunun yanı sıra aspirin, kumadin, plavix vb. gibi kan sulandırıcı ilaçlar kullanılıyorsa işlemden en az 7 ile 10 gün öncesinde kullanımın durdurulması şarttır. Hastalar prostat iğne biyopsisine nasıl hazırlanır? İşte detaylar...

  • Antibiyotik Kullanımı: Prostat biyopsilerinde enfeksiyondan korunmak için doktor önerisiyle antibiyotik kullanımı sağlanmaktadır. Elbette ki antibiyotik kullanımına gerek duyulmadığı zamanlar da vardır. Ancak Amerika Üroloji Derneği tarafından prostat biyopsilerinden önce kesinlikle antibiyotik kullanımını öneriyor. Bu nedenle hem işlem öncesinde hem de işlem sonrasında antibiyotik kullanmaya özen gönderilmelidir. Yapılan birçok çalışma da ney olarak göstermektedir ki prostat iğne biyopsisi öncesinde antibiyotik kullanmak enfeksiyon oluşma oranını azaltıyor ve komplikasyonları da en aza indirgiyor.
  • Bağırsak Temizliği: Prostat iğne biyopsisi yapılmadan önce iyi bir bağırsak temizliğinin yapılması şarttır. Öyle ki bağırsak temizliği rektumda yer alan dışkı miktarını azaltmak amacıyla yapılır. Bu sayede hem transrektal ultrasonografi işlemi esnasında hem prostat bezinin çok daha iyi görüntülenmesi için hem de oluşması muhtemel komplikasyonları en aza indirgemek için Üroloji uzmanları tarafından uygun görülen şekilde bağırsak temizliği yapılmalıdır.
  • Analjezi: Prostat iğne biyopsisinde genellikle lokal anestezikler yardımıyla prostat bezi uyuşturulmaktadır. Böylece etkin ağrı kontrolünün sağlanması da mümkün hale gelecektir. Prostat iğne biyopsisi için genel olarak %2'lik lidokain yardımıyla sinirlerin çevresi ya da prostat seminal vezikül bileşkesine anestezi uygulanır. Böylece, tama yakın analjezi oluşmakla birlikte, hastalar neredeyse hiç ağrı hissetmezler.

Reklam Alanı


Prostat iğne biyopsisi bilindiği gibi ultrason eşliğinde rektal yoldan yapılan bir işlemdir. Ayrıca prostattan doku örneğinin alınması için 18G çapında iğne kullanımı sağlanmaktadır. Bu nedenle hastaların işlem öncesinde hekim tarafından verilen tüm talimatları doğru bir şekilde yerine getirmesi önerilmektedir.

Prostat Biyopsi

Prostat Biyopsi Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Prostat biyopsi bilindiği gibi tıpkı parmakla muayenede olduğu gibi makata yerleştirilmiş olan bir ultrason alıcısıyla elde edilen prostat bezi görüntüsüyle birlikte gerçekleştirilen bir işlemdir. Öyle ki biyopsi bir iğne yardımıyla alınır. Prostat bezi görüntüsüyle birlikte, prostatın her iki kanadından da toplamda 12 adet olmak üzere örnek temin edilir. Ayrıca ultrasonda şüpheli bölgeler tespit edilmişse bu alanlardan da numune alınması şarttır. Prostat iğne biyopsisi işlemi gerçekleştirilirken hastalara genel anestezi uygulaması yapılmaz. Lokal anestezi uygulanır. Bu nedenle de işlem öncesinde hastaların aç kalmasına gerek yoktur. Biyopsi işleminin bitmesinden sonra da 7 günlük süreç boyunca kan sulandırıcı kullanımından sakınılması şarttır. Aynı zamanda işlem öncesinde yapılan idrar tahlilinde enfeksiyon görülse de görülmese de doktor tarafından verilen antibiyotik düzenli bir şekilde kullanılmalıdır. Prostat iğne biyopsisinden sonra hastanede yatmak gerekli değildir. İşlem ortalama 15 ile 20 dakika arasında geçecek bir süreci kapsar. Gerekli numunenin alınmasından sonra idrar, meni ya da dışkıda kanama olabilmektedir. Bu zamanla geçecek bir sorundur. Uzun süren ve şiddetlenen kanama durumlarında mutlaka doktordan yardım alınması gerekir. Antibiyotik kullanılarak enfeksiyon oluşma riskine karşın her ne kadar önlem alınmış olsa da %0.1 oranında biyopsi sonrasında yüksek ateş, titreme ve idrar yapmada zorluk gibi akut prostat iltihaplanması sorununun meydana gelmesi muhtemeldir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda acil yardım kuruluşları ne yapmanız gerektiği konusunda sizlere gerekli bilgiyi aktaracaktır.

Reklam Alanı


Loader