Sürekli değişime uğrayan çevresel faktörlerin etkisiyle deri kanserleri son yıllarda gitgide artmaktadır. Cilt kanseri, saçlı deri, yüz, dudak, kulak, boyun, göğüs, kol ve eller gibi güneşe maruz kalan ciltte gelişir. Sadece bunlarla sınırlı kalmayan kanser türü, avuç içi, ayak, genital bölgeler gibi cildinizin normalde güneş ışığına maruz kalmayan bölgelerinde de ortaya çıkabilir. Cilt kanserlerinin İlk tedavi seçeneği cerrahidir. Lokal anestezi uygulandıktan sonra lezyon tam olarak temizlenir.
Reklam Alanı
Deri tümörlerinin cerrahisi dışında lezyonun boyutuna ve türüne göre farklı tedavi yöntemleri de uygulanmaktadır. Epidermis ve Dermis adı verilen 2 tabakadan oluşan deri, çeşitli çevresel faktörlerden korunmalıdır. Epidermis vücudu dış etkenlerden koruyan derinin üst tabakasını oluşturur. Su, elektrolit ve ısı kaybını önlemede rolü büyüktür. Dermis ise epidermis tabakasının altında yer alır. Dermis tabakasında; ter ve yağ bezleri, damarlar, kıl yatakları ve sinirler vardır. Epidermis ve Dermisden sonra daha derinde deri altı yağ dokusu yer alır.
Deri tümörleri Epidermisin bazal tabakası ya da daha üstte yer alan hücre tabakalarına yerleşebilir. Deri tümörleri daha çok baş ve boyunda olmakla birlikte tüm deri yüzeyinde yer alabilir. Deri kanseri daha çok vücudun güneş gören, açıkta kalan bölgelerinde yer almaya yatkındır.
Deri tümörlerinin bilinen esas nedeni güneşten gelen ultraviole ışınlarıdır. Güneş ışınlarından sonra mor ötesi ışın veren elektrik lambaları ve bronzlaştırıcı suni ışık kaynakları da deri tümörlerinde risk unsurlarıdır. Ultraviyoleye yüksek oranda maruz kalmak derinin epidermis tabakasında yer alan keratinositlerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına neden olur. Ultraviole ışınlarından dünyayı koruyan ozon tabakasının incelmesi de deri tümörlerinde büyük oranda artış yaşanmasına sebep olmuştur. Deri kanseri risk unsurları;
Reklam Alanı
Deri kanseri köken aldıkları hücrelere göre melanom ve non melanom kanserleri olmak üzere ikiye ayrılır. Non melanom deri kanserleri içinde en sık görülen tümör çeşidi bazal hücreli karsinomdur. Tüm deri kanserlerinin %80’inden sorumlu olan karnisom, deride kırmızı zeminli, soyulan, kabuklanan bir alan şeklinde belirti gösterir. Sık rastlanan bir diğer non melanom deri kanseri çeşidi ise skuamöz hücreli karsinomdur.
Tüm deri kanserlerinin %16’sından sorumlu olan skuamöz hücreli karnisom, vücudun herhangi bir bölgesinde ortaya çıkabilir. Melanom çeşidi ise tüm deri kanserlerinin %4’lük kısmından sorumludur.
Reklam Alanı
Deri tümörü belirtileri; kanayan, büyüyen, görünümü değişen lezyonlar ve tam iyileşmeyen yaralar olarak kendini gösterebilir. Yüz ve dudakta oldukça yaygındır. Bu bölgelerde, ten renkli bir kabarıklıkla baş gösterir. Sert kabarıklıklar olabileceği gibi bazen siğil görünümünde de olabilir. Bu kabarıklıklar zamanla genişleyerek ilerleyen evrede krater görünümlü bir kabarıklık halini de alabilir. Yaşanan değişimlerin ihmal edilmesi durumunda kabarıklık kanayan açık bir yara haline gelebilir.
Karsinomun biraz daha fazla önemsenmesi gerekir. Burun, dudak ve kulak gibi alanlara çok sık yerleşebilir ve hızlı yayılım yapabilir. Bunun yanında bölgesel lenf düğümlerinin de hastalık açısından kontrol edilmesi gerekir. Nadiren de olsa karnabahar görünümündeki vejetan formu ayak tabanında görülebilir.
Her kanser türünde olduğu gibi deri kanserinde de erken tanı büyük bir öneme sahiptir. Uzun süre tedavisiz bırakılan deri tümörü vücudun diğer kısımlarına dağılım yapabilir. Bu duruma engel olmak için vücutta yaşanan deri değişimleri dikkate alınmalıdır. Küçük kabarcıkların takibi yapılmalı, ben sayıları belli periyodlarda takip edilmelidir. Deri tümörlerinin cerrahisi sayesinde deride gelişen değişimler operasyonlarla ortadan kaldırılabilir.
Reklam Alanı
Deri kanseri de diğer kanserler gibi nüksedebilir. Ancak, nüksetme riskini azaltmak ya da tamamen ortadan kaldırmak mümkündür. Bunun için düzenli takibi bırakmamak gerekir. Yaz aylarında özellikle saat 11.00-15.00 arasında güneş ışınlarına maruz kalmaktan kaçınmak gerekir. Ultraviole ışınları su ve buluttan geçerek, kum ve kardan yansıyabilir. Dışarıda uzun süre kalınması gereken durumlarda geniş kenarlı şapkalar ve uzun kollu elbiseler tercih edilmelidir.
Derinin açıkta kalan bölümleri için gündüz saatlerinde en az 15 güneş koruma faktörlü kremler kullanılmalıdır. Düzenli olarak takip ve herhangi bir şüphe yaşanması durumunda plastik cerraha başvuru yapmak olası riskleri azaltır.
Deride meydana gelen değişimler nedeni ile plastik cerraha yapılan başvurular neticesinde, anormal görünüm gösteren deri bölgesinden lokal anestezi ile ufak bir biyopsi alınır. Lezyon ile ilgili kesin tanımın yapılabilmesi için bazı durumlarda tamamın çıkarılması gerekebilir. Biyopsi sonrası patolojik inceleme yapılır ve kesin tanı konulur. Biyopsinin temel amacı karsinomun derinliğini hesaplamak ve alan genişliğini bulmaktır. Sonuçlara göre tedavi süreci planlanır.
Deri tümörlerinin cerrahisi ile lezyon tam olarak temizlenebilir. Bunun dışında ise uygulanabilecek çeşitli tedavi seçenekleri bulunur. Bunlar;
Reklam Alanı
Hasta için hangi tedavinin uygun olacağına alanında uzman bir doktor, değerlendirerek karar vermelidir. Tedavi sonrasında ise hasta takip edilir. Cilt kanseri tanısı konan hasta tedavi sonrasında mutlaka yakından takip edilmelidir. Cilt kanseri yaşayan hastalarda nüks ya da ikinci bir tümör gelişme riski yüksektir. Bu sebeple hastaların tedavileri bittikten sonra kontrollerine uyum sağlamaları önemlidir.
Reklam Alanı
Reklam Alanı