Beyin tümörü bilindiği gibi insan vücudunda olmaması gereken bir yerde konumlanmış olan doku ya da herhangi bir dokunun olması gereken alanda kontrolsüzce büyümesidir. Öyle ki çok fazla önemsenmeyen yağ bezeleri ve et benleri de tümör kavramı içerisinde dahil edilebilir. Her tümör öldürücü değildir. Fakat beyin tümörleri söz konusu olduğunda istisnai durumlar söz konusu olacaktır. Beynin kafatası içerisinde kapalı bir odada bulunan iyi huylu tümörler dahi öldürücü olabilmektedir. Bu nedenle hastaların mutlaka kontrol altında tutularak, doğru anda doğru müdahalenin yapılması şarttır. Peki beyin tümörü operasyonları nasıl yapılıyor? Beyin tümörü operasyonları kim tarafından ve nasıl yapılır? İşte detaylar...
Beyin tümörleri ilk aşamada beynin kendi hücrelerinde gelişir. Bunun yanı sıra başka bir bölgeden de tümörün beyne sıçraması mümkündür. Tümör, beynin kendi hücrelerinden gelişmişse iyi ve kötü huylu olmak üzere iki farklı şekilde kendisini gösterir. Beyindeki iyi huylu tümörlere benign, kötü huylu tümörlere ise malign ismi verilmektedir. Toplumda tümörün görülme sıklığı 100 bin kişide 3 ile 5 arasında olsa da kadınlara oranla erkeklerde çok daha sık görülüyor. Kadınlarda ise menenjiom ismi verilen iyi huylu tümör görülme durumu daha yüksek oranda olacaktır. Beyin tümörlerinin hemen her yaş aralığında görülme riski bulunuyor. Fakat yaşa göre bazı farklılıklar da söz konusudur. Öyle ki kötü huylu tümörler genellikle çocuk ve 60 yaş üstü kişilerde görülürken, iyi huylu tümörler de geri kalan yaş aralıklarında daha sıktır. Beyin tümörünün nedenleri tam olarak bilinmez. Fakat hastaların genel öyküsü incelendiğinde beyaz ırklar, erkek cinsiyet ve radyasyona maruz kalmak gibi faktörler doğrudan göze çarpmaktadır. Bunun yanı sıra cep telefonu kullanmak da beyin tümörü riskini etkilemektedir. (Fakat bu bilgi henüz bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.)
Reklam Alanı
Beyin tümörü belirtileri büyümeye bağlı olarak bazı belirgin belirtiler ortaya çıkarmaktadır. Tümörlerin iyi ya da kötü huylu olmasının bir önemi olmadan belli bir büyüklüğe ulaştıklarında kafa içinde basınç artışı oluşmasına sebebiyet verecektir. Buna bağlı olarak da beyin belirli bir tarafa doğru itilir. Yani beyin dokusu ve sinirler işgal edildiğinden işlevlerde ciddi bozulmalar meydana gelmektedir. Beyin tümörlerinin en yaygın belirtisi kafa içi basıncın artmasıdır. Kafa basıncının artmasına bağlı olarak da baş ağrısı, apati olarak isimlendirilen hareket ve mimiklerde yavaşlamanın meydana gelmesi, yoğun bulantı, bulantıya bağlı olarak kısma, epilepsi nöbetleri, beyin tümörünün yerleştiği alana bağlı olarak vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük hissinin oluşması, kişilikte belirgin bozukluk ve tüm bunlara bağlı olarak ortaya çıkan klinik semptomlar meydana gelir. Aynı zamanda beyin tümörlerinin en yayın belirtilerinden bir diğer de hormonsal değişiklikler olacaktır. Buna örnek verecek olursak; el ya da ayakta büyüme meydana gelmesi, menstrual siklus bozukluğu, hipertiroidi ve kortizeol yetmezliğidir.
Beyin tümörleri belirtiler ortaya çıktıktan sonra bazı tanı aşamalarından geçerek kesinleştirilmektedir. Bunun için tam donanımlı hastanelerde MR çekilerek, tümörün türü hakkında bilgi elde edilir. Bir sonraki aşamada ise patoloji laboratuvarlarında gerekli incelemeler yapılarak net sonuca ulaşılmaktadır. Aynı zamanda tedavinin planlanması açısından ileri radyolojik laboratuvar incelemesi de son derece önemli bir husustur. Beyin tümörü tanısı konulurken uygulanacak diğer bir yöntem ise BT anjio olacaktır. BT anjio, hastalara kontrast madde verilerek gerçekleştirilir. Böylece beyin damarlarının durumu da ortaya çıkar. Beyin dokusu ve hastalıklarının değerlendirilmesi için MR yöntemi de kullanılır. Ancak standart MR görüntülemeyle beynin yalnızca anatomik ve yapısal durum hakkında bilgi elde edilir. Fakat yeni teknolojilerin kullanılmasıyla da beynin metabolik, biyokimyasal ve hemodinamik yapısı hakkında da bilgilere ulaşılabilecektir. Beyindeki lezyonlar hakkında bilgi edinmek için en geçerli yöntem biyopsidir. Biyopsi işlemi riski ve zaman alıcıdır. Ancak en doğru tanıyı Difüzyon MR, DTI MR, Fonksiyonel MR, Perfüzyon MR ve MR spektroskopi gibi ileri MR görüntüleme yöntemleriyle elde etmek mümkündür.
Reklam Alanı
Beyin tümörü çok özel ve dikkat edilmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle tedavi için planlamanın çok iyi yapılması gerekir. Özellikle de hasta yakınlarının hasta üzerinde baskı kurmaması, hastaların talep ettiği kadar destek görmesi çok önemlidir. Aynı zamanda hasta yerine karar vermek ve söz hakkı sahibi olduğunu düşünmek de gergin bir ortam oluşmasına sebebiyet olacaktır.
Kraniyotomi
Beyin tümörü ameliyatlarında en çok kullanılan teknik kraniyotomidir. Kraniyotomi betin tümöründe uygulanan cerrahi bir müdahaledir. İşlemin gerçekleştirilmesi için öncelikle kafatası kemiği kesilir. Daha sonra beyin içerisinde konumlanmış olan tümör beyin cerrahları tarafından uygn bir şekilde çıkarılmaktadır. En son aşamada ise kemiğin yerine yerleştirilmesi işlemi yapılır ve kafa derisi dikilir. Kraniyotomi işleminde beyin tümörünün tamamen alınması asıl amaçtır. Ancak tümörün alınması mümkün değilse tedaviye kemoterapi ve radyoterapi ile devam edilmektedir.
Mikrocerrahi
Mikrocerrahi yöntemi beyin tümörü ameliyatlarında etkin sonuçlar ortaya çıkaran bir tekniktir. Bu teknik, beyin dokusuna çok yakından bakmayı mümkün hale getirecektir. Böylece beyin içerisindeki sağlıklı dokular ve tümör dokuları kolaylıklar birbirinden ayrılabilecektir. Mikrocerrahi operasyonlarında tümör yerinin izin vermesi durumunda başarılı bir temizleme gerçekleştirilmesi mümkün olacaktır. Mikrocerrahi beyin tümörü ameliyatlarında sıkça kullanılan bir tekniktir. Ancak alanında uzman hekimler tarafından uygulanması şarttır.
Ultrasonik Aspirasyon
Ultrasonik Aspirasyon başarıyla uygulanabilen beyin tümörü ameliyatlarından biridir. İşlemi gerçekleştirmek için öncelikle tümör içerisinde bir ultrason prob yerleştirilir. Böylece ultrason prob tarafından yayılan ses dalgaları sayesinde beyin içerisindeki tümör parçalanır. Daha sonraki aşamada ise parçalar emilerek çıkarılacaktır. Ultrasonik aspirasyon uygulamasının hastalar açısından çok büyük avantajları da vardır. En önemli özelliği ise beyin dokusunda diğer yöntemlere göre daha az zarar bırakma ihtimali yaratıyor olmasıdır.
Reklam Alanı
Nöroendoskopi (Laparoskopik Beyin Ameliyatı)
Nöroendoskopi bir diğer ismi ile de laparoskopik beyin ameliyatı olarak bilinmektedir. İşlemi gerçekleştirmek için ilk aşamada çeşitli yöntemler kullanılarak kafa tasında küçük bir delik açılır. Açılan delikten endoskop ile tümör görüntülenir ve bir sonraki aşamada da küçük botlu makas ve pens kullanılarak tümör olması gerektiği gibi cerrahi yöntemle çıkarılır. Laparoskopik beyin ameliyatı genellikle beyin boşluğunda ortaya çıkmış olan tümörlerin alınmasında tercih edilen bir yöntemdir.
Beyin tümörü ameliyatı öncesinde yapılması gereken birçok işlem vardır. Ancak her şeyden önce beyin ve sinir cerrahisi uzmanları tarafından kişilerin öyküsü dinlenir. Akabinde süreçle alaka önemli planlamalar yapılır. Beyin tümörü ameliyatlarının gerçekleştirilmesinden önce kesin tanı için birbirinden farklı görüntüleme teknikleri denenir. Böylece hastanın durumu hakkında çok daha detaylı bilgi edinmek mümkün olacaktır. Görüntüleme işlemleri tamamlanıp, tümör tespit edildikten sonra beyin ve sinir cerrahları; tümörün bulunduğu alan, operasyonun gerçekleştirilmesinde ne gibi zorluklar yaşanabileceği, hangi ameliyat tekniğinin uygulanacağı, ameliyat sonrasında sürecin nasıl işleyeceği, operasyondan kaynaklanan risklerin neler olduğu, operasyonun ne kadar mal edileceği ve operasyon sonrasında da hastaların yaşam kalitesinin ne derecede etkileneceğine kadar detaylı analiz ve planlama yapar. Ameliyat kararı verilip gerekli tetkikler yapıldıktan sonra ise kişilerin ek hastalıkları yoksa işlemin yapılacağı gün hastaneye yatış gerçekleştirilir.
Reklam Alanı
Reklam Alanı